Sait Faik’in yazıya ilişkin düşüncelerinden ve yazarlık deneyiminden muhtelif izler taşıyor buradaki öyküler. Üstelik yazarlığın türlü hâllerine de ev sahipliği yapıyorlar: Sadece yazarak hayatını idame ettirmenin imkânsızlığını ironik şekilde dile getiren, serzeniş hâlindeki yazardan içi kıpır kıpır bir hâlde sokakta yazı avına çıkan yazara, oka tıcı yazarlık dersi veren yazardan onunla dertleşen, duygularını paylaşan yazara dek lar.Öykülere yansıyan bir diğer mesele ise şehir sıkıntısı... Her ne kadar simitçi, balıkçı gibi şehrin emekçilerine yönelik sevgi dile getirilse de şehrin diğer bileşenlerine karşı büyük bir korku seziliyor. Bu korku da beraberinde aidiyet ve güven problemlerini doğuruyor. Şiddete meyilli insanlarla bir arada olma, her an ölümle b baymış hissini tetikleyerek karakterleri kesif bir tekinsizliğe sürüklüyor.“Yedi senedir bu sokaktan gayrı, İstanbul şehrinde bir yere gitmedim. Ürküyorum. Sanki döveceklermiş, linç edeceklermiş, paramı çalacaklarmış -ne bileyim, bir şeyler işte- gibime geliyor da şaşırıyorum. Başka yerlerde bana bir gariplik basıyor. Her insandan korkuyorum. Kimdir bu sokakları dolduran adamlar? Bu koca şehir, ne kadar birbirine yabancı insanlarla dolu. Sevişemeyecek olduktan sonra neden insanlar böyle birbiri içine giren şehirler yapmışlar? Aklım ermiyor. Birbirini küçük görmeye, boğazlaşmaya, kandırmaya mı? Nasıl birbirinden bu kadar ayrı, birbirini bu kadar tanımayan insanlar bir şehirde yaşıyor?”Ürün Adı: Lüzumsuz AdamÜrün Kodu: 9786052656044Yazar: Sait Faik AbasıBasım Yılı: 2025Kapak Türü: Karton KapakSayfa Sayısı: 112Kağıt Cinsi: 2. HamurÇevirmen: